YILDIRIM- KARA: HATAY’DA NARENCİYE ÜRETİCİLERİ ÇÖZÜM BEKLİYOR

Hem üreticilerle hem ticaret ve sanayi odalarıyla fikir alışverişi yapıp, yerel sorunların tespit edilmesi gerektiğini aktaran Yıldırım-Kara, “Öncelikle narenciye üretimi açısından Hatay büyük önem taşıyor. Özellikle depremden sonra yaşanan yıkımın hafifletilmesinde, buradaki üretimin tekrar değerlendirilmesi ve gereken desteğin verilmesi gerekiyor. Narenciye üretiminde mevsimlik işçiler önemli yer tutuyor; ancak, yaşanan süreçlerden sonra tüm deprem bölgesinde olduğu gibi onlar için de barınma sorunu ortaya çıktı. Genellikle, narenciye üretiminde sezon eylül başı ile başlayıp ocak sonu itibariyle devam eder. Bu süre içerisinde yaklaşık 5 bin ile 6 bin arasında mevsimlik işçi bölgeye geliyor. Buradaki işçilerin sorunlarını halletmezsek üretimde verimliliği artıramayız. Üretim konusunda ivedilikle yapılması gereken başka düzenlemeler de var. Bu ekonomik dar boğazda üreticiyi rahatlatmak adına ton başı baz alınarak teşvik uygulamaları başlatılmalı ve piyasa şartlarına göre düzenlenmelidir. Daha önce de talep ettiğimiz ama önemsenmeyen, üreticilerimizin emeklerinin zayii olmaması adına taban fiyat uygulamasının da düzenlenmesi gerekiyor. Üretim maliyetleri günden güne artıyor, taban fiyat uygulaması olmadan da çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor. Akaryakıt fiyatları ortada, bu artışın durulmayacağı da kesin olarak görülüyor. Diğer yandan, narenciye ürünlerine her yıl 2 kez şeker gübresi verilmesi gerekiyor. Bunun üzerine sulama masrafları, ilaç ve gübreleme maliyetleri var. Çiftçiyi toprağa ve ürüne küstürürseniz üretimi düzenleyemezsiniz. Çiftçiyle ve üreticiyle diyalog kurmak zorundasınız. Emeğinin karşılığını vermeyerek değil yaptığınız planlamayı yurttaşlara aktarmalısınız. Ancak, plansızlıktan ve bilgilendirilmemeden ötürü üretimde dengesizliğin ortaya çıktığını görüyoruz. Arz-talep dengesi içerisinde sağlıklı fiyatlandırmanın sağlanabilmesi için üretim planlaması ve yönlendirme gerekiyor. Bu sorunlar çözülmeden üretimin sağlıklı bir hale kavuşması mümkün değil.” dedi.

ÜRETİM VE TİCARET MODELİNE İHTİYACIMIZ VAR

Üretim ve ihracat konusunda doğru planlama gerektiğini ifade eden Hatay Milletvekili, “Özellikle ticaret odalarının beyanına göre gümrük uygulamaları ve vergiler ihracatçılar için çok yüksek. Bizim bir üretim ve ticaret modeline ihtiyacımız var. Eğer sağlıklı bir model oluşturulursa vergiler de düzenlenebilir. Dörtyol-Erzin-Toprakkale hattında 1.500.000 ton üretim kapasitesi mevcut. Bu kadar üretim yapılabilme potansiyelini doğru şekilde kullanmak gerekir. Narenciye ürünlerimiz dünya standartlarında oldukça kaliteli. Yalnızca bunların katma değer yaratacak ürün haline dönüştürülebilmesi gerekiyor. Bu konuda ambalaj-paketleme vb. işlemler bir bütün halinde düşünülmeli. Bu planlama dahilinde narenciyenin meyve suyu haline gelmesi, işlenmesi ya da kurutulması ve soğuk hava depolarında tutulması gibi faktörler düşünülerek düzenlemeler yapmak gerekir. İhracat yapan üretici de mutlaka destek primleri almalı. Burada en büyük destek ÖTV’den muaf tutulmak olacaktır. Tarımsal Organize Sanayi Bölgeleri ile ilgili de girişimler ve çalışmalar hızlandırılmalıdır, katma değer yaratmak istiyorsak buradaki tarım ve sanayi entegrasyonunu sağlamak zorundayız. Partimiz 2006 yılında Akdeniz Bölgesi’nde narenciye üreticilerinin yaşadığı sorunları yerinde görüp saptamak ve çözüm üretmek amacıyla komisyon kurdu ve rapor hazırladı. Şimdi bugünden dönüp o rapora baktığımızda iktidar tarafından hiçbir şeyin dikkate alınmadığını ve yeterli düzenlemelerin hayata geçirilmediğini görüyoruz. Her gün üretim de ticaret de daha kötüye gidiyor.” dedi.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.