“Grev tarihimiz 15 temmuz… “
Çelik-İş Sendikası’nın İsdemir içinde gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısı coşkulu geçti. Site içindeki Orfe Pastahanesi karşısındaki alanı dolduran çelik işçisi, grev konusundaki kararlılığını bir kere daha gösterdi. Bilgilendirme toplantısına Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı A. Cengiz Gül , Genel Sekreter Yunus Değirmenci , Genel Mali Sekreter Bayram Altun , Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Muharrem Şahin , Genel Eğitim Sekreteri Recep Akyel , Çelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Metin Önde , Şube Sekreteri Hacı Gönül , Şube Mali Sekreteri Tuncay Avcı , Şube teşkilatlandırma Sekreteri Musa Okcu , Şube Eğitim Sekreteri Murat Kayış ‘da katıldı.
Cengiz Gül “Ruhum, kalbim hep İsdemir’de oldu”
İşçilerin slogan ve alkışları arasında konuşmaya başlayan Cengiz Gül, yaklaşık 1.5 saat süren konuşması sırasında İsdemir yönetimine önemli, mesajlar verdi ve İsdemir’de şayet uzlaşı olmazsa ise grev tarihini 15 temmuz 2013 Pazartesi olarak açıkladı. Genel Başkan Gül konuşmasının başında “Bu tarihi günde sizlerle omuz omuza olmanın gururunu yaşıyoruz. Ben genel başkan olarak hepinizin hizmetinde olduğumu söylemeye geldim. İskenderun’dan belki görevim nedeniyle fizikken ayrıldım ama ruhum, kalbim her zaman burada oldu. Giderken de sıkıntılı gitmedim. Bizden sonra burayı yönetecek bir kadroya teslim etmenin mutluluğunu yaşıyorum. İsdemir işçisinin ve onların ailelerinin asla boynu bükük kalmayacak” dedi.
Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül, konuşmasının devamında ise “İşçi, örgütsüz ve sendikasız değil. Ne dümenler kurulursa kurulsun, ne oyunlar oynanırsa oynansın vız gelir tırıs gider. Bizim yüreğimiz aslan yüreğidir. Korkumuz yok. Başınızı asla eğdirmeyeceğiz. Yürekleri fare gibi olanları aslan gibi görmeyeceğiz. Bizler Metin Türker’in talebeleriyiz. 89’da onunla birlikte yola çıktık. Onunla Kardemir’de büyük bir mücadele başlattık.. Sevgili Türker, ruhun şad oldun. Senin o alın terini, dik duruşunu aynen devam ettireceğiz. Çünkü sen bize üç şey vasiyet etmiştin, Birincisi Çelik-İş’ti, ikincisi Kardemir A.Ş., üçüncüsü ise Karabük Spor’du. Bizler üç emanete de sahip çıktık. Metin Türker ‘siz mücadele ederseniz yenilmezsiniz’ derdi. Bizler de dik durmanın mücadelesini verdik” diye konuştu.
Teşviki kabul etmiyoruz
İsdemir işçisinin sloganları, alkışları ve sevgi gösterileri arasında konuşmasına devam eden Cengiz Gül “İsdemir’de işler iyi gitmiyor. Teşvik adı altına işten çıkarılmalar var. Altı maaşı teşvik diye veriyorlar sonra ‘biz senle çalışmak istemiyoruz” diyorlar. İsdemir yönetimi adam gibi işten çıkarma yapsın. Direk ‘biz işten atıyoruz” desinler. TİS’in en önemli maddesi işte bu teşvik olacak. Teşviki asla kabul etmiyoruz. Geçmiş dönemde önce insan anlayışı vardı. Şimdi soruyorum buna inanıyor musunuz? Hepinizin hayır dediğini duyuyorum. Çalışanlar yönetime inanmıyorsa o işletme de işler iyi gitmiyor demektir. İş yerinde Mobing yani psikolojik baskı uygulanıyor. Yanımızda bir devlet var. Orada El-Muhaberat var. Burada da ajan gibi ajanlar çoğaldı. Bizi işimizle, açlıkla korkutamazlar. Bizler ,ihanet görmedik. Kimseye ihanet etmedik” şeklinde konuştu. Genel Başkan Gül işten atılanlara da değinerek “İki çocuklu mühendis işten atıldı. O mühendis iş için Cezayir’e gitmiş. Başka atılanlar da var. Onların vebalini kimler taşıyacak? Bu nedenle TİS’de iş güvencesi de olacak. Cengiz Gül’ün sakalını kestirmek çok pahalı oluyor diyorlar. Evet, sakalımızı öyle ucuz kestirmeyiz. Az önce TİS’den çıktık. Bize birinci yıl için yüzde 6.30, ikinci yıl içinde enflasyon oranında zam önerdiler. Bu teklifi işçimize soralım dedik. Onlar kabul ederse hemen dönüp TİS’i imzalarız dedik. Şimdi soruyorum önerilen zammı kabul ediyor musunuz? Yine hayır diyorsunuz. Sayın genel müdür TV’den bizi izliyor, buradan ona sesleniyorum, teklifiniz kabul edilmedi, genel müdürlük binasından ayrılabilirsiniz, beni beklemeyin. İsdemir’de 200 tane lojman boş tutuluyor. Norm kadrolar ilerlemiyor. Bunları sorguluyoruz, işveren bunlara cevap veremiyor. İsdemir yönetimi, çalışanlarına değer vermez ise işçide ‘İsdemir iyi yönetilmiyor’ der. İsmail Akçakmak’tan sonra İsdemir iyi yönetilmiyor. Bakın İsmail Akçakmak dediğim de hepiniz bu ismi duyunca onu alkışladınız. İsmail Akçakmak, bizimle güldü, bizimle ağladı. Bizler böyle bir yönetim anlayışı istiyoruz. İşçi çıkartılırken gülen ve kahve tokuşturan bir yönetim istemiyoruz. İsmail bey döneminde 2000 işçi işten çıkartılacaktı. Maaşlarda yüzde 35 indireme gittik ve işten çıkarma olmadı. Şimdi herkes İsmail Akçakmak’tan ve o dönemin şube başkanı Cengiz Gül’den razı olsun diyor. Titre ve kendine gel genel müdür. Benim korumam gereken bu işçiler demelisin, sermayeyi herkes korur. Atatürk’ün ordusu İsdemir işçisinin emeğinin karşılığını vermek istemez olur mu? OYAK yönetimi işçinin hakkının verilmesinden rahatsız olmaz. Bunu İsdemir yönetimi duysun istiyorum” dedi.
Kimse OYAK üst yönetimini yanıltmasın
Çelik-İş Sendikası’na olan desteğin çığ gibi attırdığına da dikkat çeken Genel Başkan Gül “Bölgenin tüm belediye başkanları ‘sonuna kadar arkanızdayız’ dediler. Kimse OYAK üst yönetimini yanıltmaya kalkmasın. Bize dört bir yandan destek varken İsdemir yönetimine Kuşeverler Derneği bile destek olmaz. Bunu da küçümsediğimden değil önemsediğimden söylüyorum. THY’de, Çaykur’da şöyle oldu, böyle oldu deniyor. Bizi diğer sendika ve kurumlarla karıştırmasınlar. Kimse bize aba altından sopa göstermeye kalkmasın. Belen Belediye Başkanımız en düşük ve en yüksek maaşı alan iki işçinin ücret bordosunu bana verdi. Bu ücretlerden düşük olan 2.330 TL, yüksek olan ise 3.377 TL idi. Yüksek fırınlarda çalışan, 1.800 derece Sinter’de çalışan işçimiz Belen’deki işçiden daha mı az alacaktır? Bunun cevabının verilmesini istiyorum” diye konuştu.
Mutluluğun resmini birlikte çizelim
Cengiz Gül grev tarihine de değinerek “ Grev tarihini 15 temmuz 2013 olarak belirledik” deyince alanı dolduran binlerce işçi tam bir coşku seli oluşturdu. Genel Başkan Gül “Ayaklarımızın titremediğini herkes gördü mü? 15 temmuz’da tüm İsdemir kapılarında grev gömleklerini hep birlikte giyeceğiz. Hak verilmez, hak alınır. Şimdi sizlere soruyorum. Eğer haklarımız verilmez ise 15 temmuz da hepimiz kapıda mıyız? Üç kez sordum üçünde de Evet dediniz. Bugün İsdemir ve OYAK yönetimine bir teklifim var. Gelin Karabükteki gibi bir mutluluk resmi çizelim. 15 temmuz’ dan önce bu sözleşmeyi bitirelim. Bizim için mutluluğun resmi, davul zurnayla İsdemir ve OYAK yönetimiyle birlikte toplu sözleşme yapmaktır” şeklinde konuştu. Genel Başkan Gül son olarak Çelik-İş’e yakışır bir şekilde dağılalım uyarısı yaparak “ Bize yakışır şekilde bu alandan ayrılacağız. Kötü söz söylemeyeceğiz. Nasıl kendi anamızı seviyor ve sayıyorsak herkesin anasını sevip, sayacağız… Yiğit çelik işçilerine, bölge belediye başkanlarımıza ve basınımıza bize verdikleri destek için teşekkür ediyorum” dedi. Genel Başkan Gül alkış ve sloganlar eşliğinde konuşmasını bitirdikten sonra bir süre omuzlarda taşındı.