Oldukça sık seçim ve seçim çalışmalarıyla ilgili yazılar okuduğunuzu düşünerek ben bu haftaki yazımı başka bir konuyu aktarmaya ayırdım sevgili okuyucular…
Bilindiği gibi daha üç dört sene öncesine kadar bir adliye sarayımız yoktu. Ve adliye binası eskiden kalma tarihi eser olan bir bina idi. Bu tarihi eseri adliye olarak kullanıyorduk. Çokta uygun olmasada hukuki işlemlerimiz için sonuçta bir açığımızı kapatıyor şehirce işimizi görüyordu bu bina.
Çocukluğumdan beri bu binayı sevmiş ve hayranlıkla izlemiştim. Halen hayranlıkla her önünden geçtiğimde bakarım. Gerek mimarisi gerekse denize nazır konumuyla kim hayran olmaz ki bu güzelim yapıya…
Ancak edindiğim duyumlar doğruysa o binanın şu sıralar bir takım kamu hizmetlerine açılacağı konusundadır. RAM (rehberlik araştırma merkezi) ve MEM ( milli eğitim müdürlüğü) hizmetlerini burada yürüteceklermiş. Bir de binanın bir kısmı da engelli çocuklarımızın eğitimleri ile ilgili bir yere çevrilecekmiş.
Aslında durup düşündüğünüzde ilk olarak faydalı faaliyetler yapacak olan bu kamu işletmelerinin benim fikrimce bu güzelim tarihi binaya zaten yıllarca adliye sarayı olarak kullanılmasıyla gördüğü zararın üstüne zarar getireceğidir. Elbette o kamu işletmelerinin de insana hizmet etmesi gerek ve şehre yakın, kolay ulaşılabilir olması gerek. Bunu Kabul ediyorum ama bu doğru seçilmiş binayla yapılmıyor, eğer edindiğim duyumlar doğruysa…
Birkaç hafta önce öğrencilerimle Dörtyol da faaliyete giren “İlk Kurşun Müzesini” gezdim. Dörtyol Belediyesi bu müze binasını kendi imkanlarıyla satın almış, restore etmiş ve müzeye çevirmiş. Tavsiye ediyorum geziniz. Çünkü gerçekten yoktan varedilmiş harika bir müze!
Bence buram buram her yanından tarih akan eski adliye sarayımızda buna benzer bir şekilde değerlendirilebilir. Güzel bir restorasyonla halkın hizmetine butik otel ya da müze gibi bir işletme ile hizmete açılabilir. İlgilileri bu konuyu değerlendirmeye davet ediyorum.
Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle mutlu yarınlar…