CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu yazılı bir açıklama yaparak 3. Yargı Paketi’ni ve paket sonrası gerçekleşen bazı tahliyeleri eleştirdi. Milletvekili Dudu açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdi;
“Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 3. Yargı Paketi doğrultusunda ‘Bahçelievler Katliamı’ davasının hükümlülerinden Bünyamin Adanalı ve Ünal Osmanağaoğlu hakkındaki ceza infazının durdurulmasına karar verdi. Serbest bırakılan Osmanağaoğlu, 7 işçi partili gencin katledilmesinin yanı sıra Kemal Türkler’in katledilmesinde de rol almıştı. 3’üncü yargı paketinin Meclis Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında ‘12 Eylül öncesinde eylemleri örgütlü suç dışında tutularak cezaları ayrı ayrı uygulanan kişiler ile örgüt kapsamında değerlendirilerek haklarında tek bir ceza uygulanan kişiler arasındaki eşitsizliğin giderileceği’ gerekçesiyle verilen önerge, AK Parti ve MHP’nin oylarıyla kabul edilmişti. Yapılan düzenleme ile 1980 öncesi dönemde işledikleri cinayetlerin cezalarına af gibi ceza indirimi getirilmesi ve böylece 12 Eylül 1980 öncesinde birden fazla adam öldürme suçu işlediği için hala cezaevinde bulunan eski ülkücülerin tahliye olabilmeleri öngörülmüştü.
Böylece Adanalı ve Osmanağaoğlu’nun işledikleri 7 ayrı öldürme eyleminin tek bir öldürme gibi cezalandırılması ve 1991 Şartlı Tahliye Yasası’ndan faydalanmaları sağlandı. 3. yargı paketi sanki bu dava için çıkarıldı. Bu haksızlığın giderilmesi için 6352 sayılı Yasa’nın geçici 3. maddesi konuldu. Üstelik; bir kez lehlerine uyarlama yapıldığı için, sanıkların yeni düzenlemeden yararlanamamaları gerekirken, 6352 sayılı Yasa, belli suçlarla ilgili tarih sınırlaması getirmektedir. Bu Anayasa’daki ‘Mahkemelerin teminatı’, ‘Hakim ve savcıların bağımsızlığı’ ve ‘Hukuk devleti’ ilkelerine aykırıdır.
Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya İl başkanlarının öldürülmesi olaylarına karışan Muhsin Kahya ile daha yasa çıkmadan tahliye edilen ve durumu yeniden değerlendirilecek olan Caner Erdinç de düzenlemeden faydalanacak. Yasadan 12 Eylül döneminde veya sonra yurt dışına kaçan 100-150 civarında ülkücü de faydalanabilecektir.
7 TİP’li öğrencinin öldürüldüğü Bahçelievler katliamının hükümlüsü Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı’yı, 3’üncü Yargı Paketi’ndeki düzenlemeye dayanarak tahliye eden Ankara 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Ali Altınkaya, ‘Vicdanımız rahatsız olmaz mı? Tabii ki rahatsız ama önümüze gelen kanunu uyguladık’ Diyerek vicdan mahkemesinde bu kişilerin dışarda olmaması gerektiğine karar veriyor. Ancak hükümet yaptığı ince hesaplarla belki de pazarlıklarla azılı katilleri dışarı salıverip, hangi suçtan tutuklandığını bile hala bilmeyen kişileri demir parmaklıklar ardına hapsediyor.
Kamuoyuna 3. Yargı Reform Paketi olarak sunulan ve Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nin kaldırılacağı belirtilen yasal düzenlemelerin, yargıda reformu değil ama halk düşmanlarını, eli kanlı katilleri aklamayı hedeflediği tartışmasız bir biçimde açığa çıkmıştır.
Yedi TİP’liyi öldüren katillerin tahliye edilmelerinin adalet duygusunu incittiğini düşünüyorum. 12 Eylül yargılamalarıyla ilgili, genel bir karar haline dönüştürmeden sadece bu kesimi tahliye etmeye ve ödüllendirmeye yönelik yasal düzenlemenin kamu vicdanı açısından büyük hayal kırıklığı ve adaletsizlik olduğuna inanıyorum. AKP ve MHP sanırım gizli bir ittifakın pazarlığını yaptılar. Önümüzdeki günlerde bu pazarlık sonucunda nelerin yerine getirileceğini de görürüz. 3. yargı paketi adrese teslim bir uygulamadır. Bu son düzenleme ile AKP, halk düşmanı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.”
