Sosyal Haklar Derneği İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, görevi kötüye kullanma, anayasal ve demokratik hakların kullanılmasını engelleme ve kamu güvenliğini tehlikeye düşürme iddiasıyla İskenderun İlçe Emniyet Müdürü Zeki Balcı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Akbay, yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
1- Bizler İskenderun’da yaşayan ve İskenderun’da faaliyet gösteren Sosyal Haklar Derneğinin İskenderun temsilciliğinin idarecileriyiz. 29.12.2015 tarihinde KESK,DİSK TBB ve TMMOB adlı sendikalar ile meslek odalarının basın açıklaması yapacaklarını sosyal medya ağlarından öğrenmiş ve başta uluslar arası yasalar ile anayasa’nın güvence altına almış olduğu demokratik hakkımızı kullanmak üzere toplanma yerine gitmek üzere yola çıktık.
2- Trafiği aksatmadan, kaldırımda ve herhangi bir taşkınlık yapmadan ilerlerken şüphelinin talimatıyla kaldırımı ve trafik akan caddeyi kolluğa kapattırmıştır. Bizim geçişimize engel olmakla kalmamış ve yolumuzda ilerleyen bizleri polis kalkanlarıyla taciz etmişlerdir. Bu yapılanın yasal olmadığını ifade etmemize rağmen ve sadece kaldırımda ilerlemek istediğimiz halde dakikalarca bizleri bekletmişlerdir. Daha sonra kaldırımda ilerlememize izin verilmiş, yaklaşık 100 metre sonra tekrar şüphelinin talimatlarıyla yine kaldırımı kapatarak ilerlememizi engellemişlerdir.
3- Şüpheli bu tutum ve davranışlarıyla yetkisini kötüye kullanmış, kamu güvenliğini tehlikeye atacak şekilde bizleri ve demokratik haklarını kullanmak isteyen insanları taciz etmiş, provakatif davranışlarla kent barışını ve huzurunu bozmaya kalkışmıştır.
DEMOKRATİK HAKLARA SALDIRI
4- Anayasanın 34. Maddesine göre “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir”. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesinde de toplanma ve örgütlenme özgürlüğü hakkı düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca “Herkes asayişi bozmadan toplantılar yapmak, dernek kurmak, (…) başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak (…) haklarına sahiptir”.
Anayasamızda güvence altına alınan temel haklardan olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, ifade özgürlüğünün kolektif bir biçimde kullanılmasının ve bireylerin düşüncelerini aktarmasının en etkin aracı olduğu için, demokratik bir hukuk devletinde toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur.
s.duy.1 suç duyurusu... suç duyurusuGÖSTERİ YERİNİ SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜ’DE ÇİĞNENDİ
5- Toplantı özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve başkalarına ulaştırma ortak amacı içinde birden fazla gerçek ve tüzel kişinin gerek halka açık yerlerde gerekse özel konutlarda toplantı, gösteri ve yürüyüş vb gibi, barışçıl nitelikte bir araya gelmesidir.
Silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı amaçlarla yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşleri barışçıl nitelikte gösterilerdir. Toplantı ve gösteri özgürlüğü, bireylerin düşüncelerini açığa vurmak amacıyla toplanabilmelerini ve yürüyüş ya da başka yöntemlerle gösteri yapabilmelerini öngören özgürlüktür.
Demokrasilerde en güçlü siyasal mücadele araçlarından biri olan toplantı ve gösteri özgürlüğü 19. yüzyıldan bu yana birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de anayasayla güvence altına alınmıştır.Bu güvence AHİM kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi toplantı ve gösteri yapma yerinin de özgürce belirlenmesini kapsamaktadır.
POLİS TACİZ ETMEYECEK GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAK
6- Ayrıca kolluk kuvvetlerinin yasal toplantı ve gösterilerin güvenliğini sağlama yükümlülüğü ülkemizin de imzacısı olduğu uluslar arası sözleşmelerde ve buna bağlı AHİM kararlarında belirtilmiştir. Anılan olayda şüpheli kolluk kuvvetlerine “ yasal olmayan emirler vererek” bizlerin güvenliğini korumak bir yana güvenliğimizi tehlikeye düşüren davranışlarda bulunmuştur.
7- Kolluk kuvvetlerinin müdahalesine ise, yalnızca toplantı ya da gösterinin barışçıl niteliğini yitirmesi ve yasadışı eylemlere yol açması durumunda izin verilir. Hukuka göre toplantı ve gösterilerin sınırlandırılmasında “gerçek bir tehlike”nin var olup olmadığına bakılmalıdır. Anılan olayda bizler sessizce ve barışçıl şekilde yolumuzda ilerlemek dışında bir şey yapmadık.
8- Diğer yandan toplantı ve gösteriyürüyüşü yapmak için yetkili makamlardan izin almakgerekmez.2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 3.maddesi uyarınca kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek için sadecebildirimde bulunmak yeterlidir.
Bildirimin amacı, önceliklekatılımcıların güvenliğini sağlamaya yönelik önlemlerinalınması olduğu kadar, çevre ve trafik düzeninin korunmasınısağlamaya yöneliktir. Şüpheli kanundaki “bildirim” ibaresini, izin olarak algılamakta ve anayasal bir hakkın kısıtlanması için “ bahane” olarak kullanmıştır.
Sonuç ; Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle;
1 – İskenderun’da bugüne kadar, ülke gündeminde bir dizi gergin olay yaşandığı halde, barış ve hoşgörü ortamı sağduyulu olarak tesis edilmiştir. Yaşadığımız bu olayla kent barışı ve hoşgörü ortamı kentte huzuru tesis etmekle görevli kişi tarafından tehlikeye atılmıştır.
2- Anayasadan ve uluslar arası yasalardan kaynağını alan, yasalarla güvence altında bulunan demokratik hakların kullanılması şüpheli tarafından tehdit edilmiştir. Ülkede barış ve kardeşlik rüzgarlarının esmesi için sesini duyurmak isteyenler şüpheli tarafından adeta “Barış” istiyorlar diye cezalandırılmak istendi. Bu tip davranışların “ evine barış götürmek isteyenleri” bombalarla parçalayan canilere cesaret verdiğini 10 Ekim’de Ankara’da acı şekilde öğrendik. Bu yüzden savcılık makamının konuya hassasiyetini önemle talep ediyoruz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.