Özova Tarım ve Murat İçcan, geçirdiği badireli günlerin ardından eski günlerine yeniden dönerek adeta ‘yıkılmadım ayaktayım’ dedi. Murat İçcan, geleneksel olarak düzenlemiş olduğu iftar yemeğindeki konuşması ile, öğretmen anne ve babanın çocuğu olarak bu topraklarda doğduğunu, bu topraklarda filizlenip fidan olup ve neticede büyük bir ağaca dönüştüğünü ve yine bu süreçte bu toprakların suları ile beslendiğini, ailece ve şirket olarak geçirdikleri fırtınalı kötü günlerinde kale gibi arkasında duran, kendi evladı gibi kucaklayıp sahip çıkan ve dualarını esirgemeyen bütün dostlarına teşekkür ederek, aslında kendisi dostlarına sahip çıkmış. Geçirdiği kötü günlerindeki dostlarını unutmadığını ve unutmayacağını, kendisinin çabalarının yanında dostlarının kendisine sahip çıkması ve dualarını esirgememesi ile birlikte hep birlikte koca bir çınar olduğunu açıkça ifade etmiştir. Kısacası gerek iftar yemeğinin büyüklüğü ve katılımcı sayısı, gerekse katılanların 7’den 70’e ve emekçisinden işverenine insanların her zamanki gibi bir arada bulunuyor olması ve ayrım gözetmeden her kesim ile aynı masada ve aynı sofradan birlikte yemek yemesi, Özova Tarım’ın ve Murat İçcan’ın birleştirici özelliğini bir kat daha göstermiştir. Asıl olarak bizim de lafı çok uzatmamıza gerek kalmadan söylenecek tek sözümüz bulunduğu açıktır. “Teşekkürler Murat İçcan, teşekkürler Özova Tarım.” Bu topraklarda bu topraklar için yetişmiş ve bu toprakların insanlarını bir arada tuttuğun için.