Bölgedeki ve ülkedeki gelişmelere kayıtsız kalmayarak sürekli gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan avukat Bülent Akbay, büyükşehir yasa tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son haftaların en önemli gündem maddesi olan büyükşehir yasa tasarısının ciddi eksikler ve yanlışlıklar barındırdığına işaret eden Avukat Akbay, “Büyükşehir yasa tasarısı AKP milletvekilleri dahil olmak üzere herkesten gizlenerek hazırlandı. Bu nedenle ciddi eksiklikler ve yanlışlıklar barındırıyor. Bu tasarıyı üç açıdan değerlendirmeye çalışayım. Birincisi bu tasarının hazırlanma mantığı ve geri planında yatan zihniyet yerel demokrasiyi ortadan kaldırarak merkezileşmeyi güçlendirmektir. Ülkeyi yüksek ego ve tek adam mantığıyla yönetmek isteyen dikta rejimlerinin barındırdığı zihniyete sahip bir tasarıdır. Bu yasa eli kanlı bir diktatör olma yolunda ilerleyen Tayyip Erdoğan’ın amacına ulaşmasına hizmet ediyor. Bu tespiti kişisel bir yoruma dayanarak değil tasarıda seçilmişlerin yetkilerinin budanmasına ve seçilmişler yerine atanmışların yetkilerinin arttırılmasına dayanarak yapıyorum. İkincisi AKP tasarıya dar siyasi çıkarlarına hizmet edecek maddeler koymuştur. Bu maddelerin olası tehlikelerine dikkat çekmek istiyorum. AKP ilçe sınırlarını belirlerken oy kaygısıyla hareket ederek “ayak oyunlarıyla” seçim kazanma çabasına girişmiştir. AKP anlaşılıyor ki önümüzdeki seçim sonuçlarından dehşetli korkmaya başlamış. İcraatlarına ve kendine güvenini kaybetmiş olacak ki mahalle ve belde sınırlarıyla oynayarak seçim kazanma yoluna gitmektedir. Unuttuğu konu ise AKP bu zihniyete devam ederse en güvendiği kaleler dahi yıkılacak. Bu ülkenin insanları koltuklarına hastalık derecesinde bağlı politikacıları ve iktidarını şımarıkça kullanan “ne oldum delisi” insanları sevmez ve günü gelince hesap sormasını bilir. Üçüncüsü ise bu tasarı ile AKP Hatay örneğinde mezhepsel duvarlar örerek insanlarımızı ve kentlerimizi bölme anlayışıdır. Bu tehlikeli anlayış geleneğinin mucidi Adolf Hitler’dir. AKP yöneticilerin rehberi olan bu faşist zihniyet insanlık nezdinde mahkum edilmiştir. Bu zihniyeti hortlatma girişimleri beyhudedir. Bu hevesten bir an önce vazgeçilmesini tavsiye ediyorum” dedi.
UĞUR FERİZ AMİRLERİNE KÜKRESİN
AK Parti İlçe Başkanı Uğur Feriz’in Gürsel, Mustafa Kemal ve Meydan Mahalleleri’nin yeniden İskenderun sınırlarına dahil edildiğini ve kendilerine yüklenen muhalefete “boş konuşmayın” şeklindeki eleştirisini de değerlendiren Akbay, “Öncelikle mahallelerin bölünmesini öneren ve halen mecliste bulunan tasarının altında AKP hükümetinin bakanlarının imzası var. Mahallelerin bölünmesini gündemimize getiren Uğur Feriz’in amirleri olduğuna göre, Uğur Feriz onlara kükresin. Cesareti yetiyorsa kısık sesle bile onlara “ boş konuşmayın” desin ki dolu konuşmuş olsun. Bu arada Hatay halkından özür dileme nezaketini unutmadan. Çünkü mahalleler yerinde kalırsa dahi bu özrü bu şehrin insanları hak ediyor” şeklinde görüş ortaya koydu.
HAK VERİLMEZ ALINIR
İskenderun’da mahallelerin bölünmesine gösterilen tepkileri haklı bulduğuna işaret eden Akbay, “Mezhepsel duvarlar ören, oy avcılığı yapan ve şehirlerle birlikte insanları bölen bir tasarı hazırlayanlara hiçbir güvenim kalmamıştır. Tasarı olduğu gibi kabul edilirse hiç şaşırmayacağım. Çünkü bu güne kadar AKP milletvekillerinin sadece amirlerinin emrine amade uygulayıcılar olarak gördük. Kendine has ve özel fikirleriyle varlık göstermediler. Bu sebeple bugünden sonra farklı davranacaklarına dair bir emare yok ki güven duyabilelim. Bu sebeple mahallelerin bölünmesine gösterilen tepkileri haklı buluyorum. Haklar verilmez. Haklar alınır” dedi.
BU TASARIYLA İSKENDERUN DAHA DA KÜÇÜLECEK
Son olarak büyükşehir tasarısının İskenderun’u nasıl etkileyeceğine değinen Avukat Bülent Akbay, “İskenderun son yıllarda zor günler yaşıyor. Körfeze yapılan yatırımların idari merkezleri bir bir başka şehirlere kaydırılıyor. AKP yönetimi ekonomik yönden İskenderun’u cüceleştiriyor. İskenderun bu tasarıyla daha da küçülecek. Asıl amaç körfezdeki tüm yatırımların idare merkezlerini İskenderun’a taşımak olmalıdır. Bu amaçla planlamalar yapılmalı ve düzenlemeler İskenderun’u bir dünya şehrine dönüştürecek şekilde dizayn edilmelidir. Küçük olsun benim olsun mantığıyla İskenderun’a yaklaşmak büyük haksızlıktır” ifadesinde bulundu.
