İskenderun’un prestijli projeleri arasında gösterilen AHM Portcity, düzenlenen toplantıyla bilim adamları ve uzmanlar tarafından tanıtıldı. Projenin teknik ekibinde yer alan uzmanlar, inşaatta her türlü detayların düşünüldüğünü ve deprem korkusunun ortadan kaldırıldığını söylediler. İki yıl önce Ali Tekten, Hasan Yıldırım ve Mahir Taner’in bir araya gelerek birleştirdikleri güçle projelendirdikleri AHM Portcity, sonunda kepçeyi vurdu. Sahada yapılan kazı çalışmalarıyla birlikte tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıya, AHM İnşaat’ın ortakları Ali Tekten, Hasan yıldırım, Mahir Taner, projeye teknik destek sağlayan Boğaziçi Üniversitesi Geoteknik Anabilim Dalı Prof. Dr. Erol Güler, Geoteknik Mühendisi Sami Gültekin, Ankara’dan mimar Ahmet Başar, Proje Koordinatörü Tevfik Yıldız, projenin iç mimarı Çağrı Aytaş ve kalabalık teknik heyeti katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan AHM İnşaat ortaklarından Ali Tekten, AHM Portctiy’nin teknik anlamda tanıtım günü ile birlikte iki yıllık bir sürecin ardından çalışmalara başlamasıyla kendileri açısından çok önemli bir gün olduğunu söyledi. Proje konusunda kısa bir açıklama yaptıktan sonra teknik açısından açıklamaları uzmanlara bırakan tekten 100 milyon dolarlık bir harcamanın ardından üç yıl sonra açılışını yapmayı umduklarını dile getirdi. Proje mimarlarından Ahmet Başar, projenin altı bloktan oluştuğunu hatırlatarak “Bu blokların beşi yaşam, diğeri de beş yıldızlı oteldir. 
Projemizi dizayn ederken özellikle şuna dikkat ettik ki, dairelerimiz bir şekilde belki doğrusal olmasa da açısal olarak hepsi denize bir şekilde cepheleri olsun, dairelerin birbirine mesafeleri güneşi ve ışığını kesmesin ve bloklar mümkün olduğunca birbirinin önüne gelmesin. Bir de işte Akdeniz’in rüzgârını ve denizin dalgalarını binamıza vursaydı nasıl bir görüntü elde ederdik? Bunu binalarımızın cephelerinde yansıtmaya çalıştık. Onun dışında 1+1’den 4+1’e kadar değişen dairelerimiz var. Bu dairelerimizde günümüzün koşullarına uygun her türlü teknolojiyi kullandık” dedi. Mimar Ahmet Başar, proje çalışmalarının16 ay sürdüğünü ifade ederek “Her daire için birer tane kapalı otopark dizayn ettik. Kapalı otoparktan dışarı çıkmadan herkes kendi dairesine ulaşabiliyor. Diğer sosyal tesislerimiz binamızın içerisinde yer alıyor. Alışveriş merkezlerimiz, saunamız, açık spor alanlarımız, yüzme havuzlarımız ve İskenderun’un olmazsa olmazı balkonda Akdeniz akşamlarında oturmak için yansıtmaya çalıştık. Özellikle projemizi geriye doğru çekerek teras alanları elde ettik” diye konuştu. Prof. Dr. Erol Güler de, ilk etapta sondaj tabir edilen bir tetkikle zemin özelliklerini belirlediklerini açıklayarak, “Buna göre de nasıl bir temel sistemi oluşturulması gerekiyor buna karar veriliyor. Burası bir alüvyon bölgesi olduğu için doğal olarak yapılarımız da nispeten biraz daha fazla katlı ve beton nemli yapılar oturmalara karşı hassas olduğu için biz yapıların altında kazıklı temel öngördük. Şimdi kazıklar yerlerine göre 20 ila 30 metre arasında kazık boyları değişiyor. Her binanın altında ortalama üç tane sondaj yapıldı. Bu sondajların derinliği de 55 metreyi bulan sondajlar da oldu.
Proje Koordinatörü Tevfik Yıldız ise, AHM Portcity’nin şu ana kadar İskenderun’un en prestijli projesi olduğunu dile getirerek, şunları dedi: “İskenderun’da ilk defa böyle bir projeye tanıklık ediyor. Biliyorsunuz ki, burası 1. derece deprem bölgesi. Her an olası felaketlerle karşı karşıya kalabiliriz. Bizim buradaki birinci ve nihai hedefimiz, depremde dışarı kaçmayın içeri kaçın, içeride kalın. Böylesine bir bina elde edelim diye uğraştık. Tabi bu proje aşamasında bunu elde ettik. Ama bildiğiniz gibi proje ancak doğru uygulanırsa anlam kazanır.”
