Psikologlar çoğu kez iki tip oyunu ayırt eder; fonksiyonel oyun ve hayali oyun. Fonksiyonel oyun, nesneleri icat edilmiş oldukları amaçlar için kullanmayı içermektedir, yatağının üzerinde dönen nesneleri yakalamak, topları yuvarlamak, kuleler ve köprüler inşa etmek gibi. Ancak hayali oyun çok daha ilginçtir. Burada çocuğunuz sadece köprüsü veya kulesinin etrafında bir hikaye yaratmaz fakat 18 aylıktan başlayarak nesneleri normal olarak uygulanmayan amaçlar için kullanmaya başlar. Mesela, bir muz alıp, aslında telefonmuş gibi davranabilir ve muz aracılığıyla detaylı bir konuşma yapmaya başlayabilir! Veya parmaklarından birinin köpek olduğunu ve bunun konuştuğu diğer bir parmağın kedi olduğunu varsayabilir! Bir çocuğun bir nesneyi diğerinin yerine geçirmesine veya konuşmalar yaptığını varsaymasına imk-acirc;n veren nedir? Psikologlar bunun çocuğun kavramsal yeteneklerinde büyük bir ilerleme, sembolik düşünme için bir olasılık olduğuna inanmaktadırlar. Muz ve telefon örneğini alın. İlk olarak, şekillerindeki benzerliği not ettikten sonra çocuk gerçek hayattaki muzlar hakkında bildiği her şeyi askıya veya kordon altına alır (hevenkler halindedirler, yenebilirler ve ses çıkarmazlar) ve geçici olarak elindeki muza telefonlar hakkında bildiklerini atfeder (çalarlar, burada olmayan kişilerle konuşmak için kullanılabilirler), böylece öyleymiş gibi davranmak ilerleyebilir. Bunun için önemli olan şey, çocuğun beyninde, gerçek dünyanın mevcut olan zihinsel sunularından kordon altına alması gereken yeni fakat geçici bir hayali sunum oluşturma kapasitesidir. O andan itibaren, içten yarattığı ”olsaydı” dünyasında yaşayabilir: muz telefondur. Oyun sırasında çocuğun muzu, telefon rolündeyken, yemeye çalıştığını görmezsiniz! Yine de, öyleymiş gibi davrandığı tüm süre boyunca çocuk nesnelerin gerçek özelliklerini beyninden silmez (muzlar hakkında gerçek olduğunu bildiği şeyleri) çünkü oyun bittiğinde bunu tüketmek için hemen soyabilir! Bazı psikologlar hayali oyunun “olsaydı” dünyasının daha büyük çocukların eğer köpeklerin kanatları olsaydı uçabilirlerdi gibi varsayımsal ifadelerin “olsaydı” anlamlarını anlamalarında önemli bir başlangıç olduğunu tartışmaktadırlar. Hayali oyunun basit olarak görünen bir oyununu sürdürmesi için çocuğunuzun beyninde kompleks, dinamik zihinsel aktivitelerin olması gerekmektedir.
Hayali oyunun çocuğunuzun yaşamının ikinci yılında başlamasına rağmen, 5. yıla kadar devam edebilir ve hatta ilerisine gidebilir. Önemi oyunu oluşturmak için gerekli olan beynin zihinsel aktivitelerinde yatmaktadır: çocuk oyununda farklı ana oyuncuları ve nesneleri zihinsel olarak temsil etmek onlara atfettikleri rolü hatırlamak zorundadır. Bu, çalışan bir hafıza için önemli bir egzersizdir. Örneğin, iki tane birbirinin aynı bebek alıp birinin anne ve diğerinin de yeni bebek olduğunu veya bir boncuğun bir çikolata parçası olduğunu, oysa bir bloğun otobüs olduğuna karar verebilir. Bir kez oluşturuldu mu, çocuğunuz bu rolleri bir oyunun tamamı boyunca korumaya ihtiyaç duyar. Bu, yeni yürümeye başlayan bir çocuk için ortalama bir görev değildir çünkü hayali nesneler çoğu kez sembolik olarak temsil ettirildikleri nesnelere objektif olarak hiç benzememektedir.
Yaklaşık 2-2,5 yaşından başlayarak çocuklar çoğu kez ya hayali olarak icat ettikleri ya da anlamayı güç buldukları veya duygusal olarak yüklenmiş olduğunu düşündükleri bir olayı tekrarlayarak, oyunlarına devam eden bir sözel hik-acirc;yeyle eşlik edeceklerdir. Bunu yapmak için, hik-acirc;yedeki olayların sırasını izlemek zorundadırlar. Yani, bu boşa geçiyor gibi görünen oyun seanslarını gözlerken çocuğunuzun zek-acirc;sının altında mırıldanmakta olduğu büyülü hik-acirc;yeyi de dikkatli şekilde dinleyin ve bunun hafızasına, icat etme kapasitesine ve diline muazzam talepler getirmekte olduğunu hatırlayın.
Çocukların oyunlarında iki farklı tipte dil formu kullandığını biliyor musunuz? ABD’ de gerçekleştirilen ilginç bir çalışmada çocuk grupları hayali oyun durumlarında dikkatli şekilde gözlenmişler ve kullandıkları dil kaydedilmiştir. Araştırma çocukların oyun durumunda bir rol oynayıp oynamadıklarına veya oyun durumunu yorumlayıp yorumlamadıklarına dayanarak tamamen aynı anlamda olan iki farklı iletişim yolu kullandıklarını göstermiştir. Yani, örneğin, oyundaki karakterlerin sesi aracılığıyla konuşurken bir gelecek zaman formu kullanılırken: “Şimdi parka gideceğim”, bir olayı yorumlamak üzere hayali oyundan anlık olarak çıktıklarında benzer anlamı iletmek için farklı bir gelecek zaman formu kullanmışlardır (“Şimdi diğer bebeği almaya gideceğim ki baba eve gelebilsin”). Bunun ne kadar kalıcı olduğunu kaydeden araştırmacılar çocukların aynı anlamı ifade etmelerine rağmen, çeşitli karakterleri ve olayları oluşturmak için hayali oyunda veya hayali oyundan çıkmış olduklarını açıkça belirtmek için faklı dil formlarını kullandıkları sonucuna varmışlardır. Öyleymiş gibi davranma sırasında insanlar uçabilir, kuşlar konuşabilir ve bir kalem pişirilip yenebilir ve mevcut olmayan bir su bir kavanozdan akıtılıp geçici olarak saman rolünü oynayan cetvele yavaş yavaş içirilebilir.
Hayali oyun olasılıkları hemen hemen sınırsızdır. Asla çocuğunuzun oyununun aptalca olduğu yargısında bulunmayın. Çocuğunuz gerçekte yaratıcı bir oyun yazarı gibidir, hikaye örgüsünü belirlemekte ve oluşturmakta, farklı roller üstlenmekte, böylece hayal gücünü ve zekasını pek çok yoldan geliştirmektedir.
Kaynak : www.superanne.com