Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi tarafından düzenlenen “Türk Gemi Yakıt İkmal Sektörünün İşleyişi” konulu toplantı Deniz Ticaret Odası konferans salonunda gerçekleşti. Konferansa, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İskenderun Gümrük Müdürü Servet Balgıç, İskenderun Kaymakamı H.Hasan Özyiğit, çevre ilçelerden gelen kaymakamlar, belediye başkanları, Ticaret odası başkanları, Deniz Ticaret Odası Yönetimi, üyeler ve çok sayıda davetli katıldı.Toplantının açılış konuşmasını yapan Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi Başkanı Bülent Kavsak, “İskenderun Körfezi artık malumunuz enerji koridorlarının bir parçası haline geldi. Enerji koridorlarının parçası haline gelmek demek, güvenilir bir ülke haline gelmek demektir. Bu açıdan baktığımızda İskenderun Körfezi için her zaman düşündüğümüz ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz veya adımını bile atamadığımız transit akaryakıt mevduatı önemli hale geldi. Daha önceleri de herkesle paylaştığımız gemi bakım onarım projemiz vardı. Bu konu onun bir parçasıdır ” diye konuşu. Daha sonra söz alan Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı A.Deniz Eraydın ise “Sadece stratejik olmaları ve sizlerin bu boğazlara sahip olmanız tek başına bir şey ifade etmiyor. Bu boğazların önemini ve konumunu kullanarak dünya ticaretinden ne kadar pay alındığı öne çıkıyor. Singapur’da yılda 130 bin gemi geçiyor, yaklaşık yüzde 50’sine ikmal yapılıyor, 45 milyon ton civarında yakıt ikmali gerçekleştiriliyor. Dünyada bütün gemi yakıt ikmalinin toplamı 350 milyon ton. Cebelitarık’a bakarsak yılda 100 bin civarında gemi geçiyor, bunların 60 bin civarına yakıt ikmali yapılıyor. Yılda yaklaşık altı milyar dolar gelir elde ediliyor. Aynı şekilde Rotterdam’da yılda 35 bin civarında gemi geçiyor, 28 binine yakıt ikmali yapılıyor, oran yüzde 80 civarında. Buradan sadece sekiz milyar dolar yakıt ikmalinden para kazanılıyor. İstanbul’da geçen gemi sayısı 50 bin, ikmal oranı ise 15 bin olduğunu düşündüğümüzde potansiyelin yüzde otuzu kullanılabiliyor demektir. En yüksek potansiyeli olan yer İstanbul ama maalesef bahsettiğimiz limanlarla karşılaştırdığımızda en düşük oluyor. Cebelitarık’da 25 bunkerbarcı ile 8 milyon ton bunker ürünü satılırken, biz İstanbul’da 60 bunker barcı ile 2 milyon ton satamıyoruz. Uluslararası ticaretle uyumsuz kanun ve kurallar bizi bu noktaya getirdi. 3 tarafımız denizlerle çevrili, bu coğrafyanın öneminin çok iyi bilinmesi gerekiyor” dedi.Deniz Eraydın dünya piyasalarından örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında, sektörde lider olan ülkelerin özellikle devlet tarafından güçlü bir şekilde desteklendiğini, kendilerinin de rekabet ettiği birçok limanın vergisiz yakıt kullandığını ama kendilerinin sadece ÖTV’siz yakıta razı olduğunu ve bunun da rekabet için vazgeçilmez olduğunu söyledi.
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eraydın, Türk Bunker Sektörü’nün Akdeniz bölgesi – İskenderun Körfezi durumunu da rakamlarla şu şekilde özetledi:
* Yılda 18 000 MT bunker ürünü satılıyor. 10 000 MT fueloil, 8 000 MT gasoil.
* 1 adet 1200 dwt luk bunker barcı.
* Gasoil ikmalleri kara tankeri ile yapılıyor.
* Yılda 4000 gemi İskenderun Limanına geliyor. Bunların 190 kadarı İskenderun Limanı’ndan yakıt alıyorlar.
* Limana gelen gemilerin %5 inden daha azı hizmet alıyor.
* Bunker satış potansiyeli 2,5 – 3 milyon ton/yıl.
En yüksek miktarda Bunker ürünü satılarak, fiziksel olarak en verimli operasyon yapma imkanı olan Limanda, en verimsiz operasyon ve en düşük volüm var. Akdeniz’in en stratejik uğrak limanı olması gereken bir liman “nasıl değerlendirilemez” in en iyi örneğidir.
Doğu Akdeniz
7 gün, 24 saat, 365 gün/yıl faaliyet gösteren bir sektör. 5 gün, 9 saat, 250 gün/yıl çalışarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Uluslararası standartlar, teknolojiler ve kabul görmüş uygulamalar var. 21. yy a yakışmayan uygulamalar öne sürüyoruz. Hava kararınca ikmal yok, yanaşık ikmal var, açıkta ikmal yok, mesai yatmadı ikmal yok, mesai yattı, hava karardı, FO var Gasoil yok, ikmal yok.”
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı A.Deniz Eraydın, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“2023 de USD 500 milyar ihracat” hedefinde gemi tedarik sektörünün payının %1,5= USD 7,5 milyar olarak belirlemeliyiz. Limanlarımızı bulunduğumuz bölgenin açık ara tercih edilen “ İkmal Limanları” konumuna taşımalıyız. Bakış açımızı değiştirmeliyiz = yeni anlayış = farklı yaklaşım = ticari çözümler Sürdürülebilir başarının, sürdürülmeyen bürokrasiden geçtiğini görmeliyiz. Kontrol ve teminat mekanizmalarını ticareti aksatmayacak veya yavaşlatmayacak hale getirmeliyiz. Teknolojiden daha fazla yararlanmalıyız. Verimli çalışma ve rakip limanlara karşı avantaj elde etmek için rasyonel yatırımlar yapmalıyız. Resmi ve özel kurumlarımızın işleyişini uluslararası işleyişle entegre hale getirmeliyiz. Uluslararası çevre ve güvenlik standartlarını benimseyip, gerekli kalite sertifikaları için eğitime daha fazla önem vermeliyiz.”
Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı A.Deniz Eraydın sunumunun ardından panele gelen misafirlerin sorularını cevaplayarak toplantı sona erdi.
