Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koronavirüs salgını nedeniyle ekonomi büyük darbe aldı. Karantina yüzünden işletmeler kapalı. Evden ve internet üzerinden çalışmaya devam eden birçok büyük işletme var elbet. Ama online çalışma şartları veya donanımı olmayan küçük işletmeler zor durumda. Hükümet bu konuda acil tedbirler aldı ama bunlar geçici olmamalı.
Hükümet bu salgın bittikten sonrada küçük işletmeleri korumaya ve kalkındırmaya devam etmeli. Küçük işletmelerin büyük işletmelerle rekabet etmesi neredeyse imkansız çünkü büyük bütçeli işler ve projeler için ne sermayeleri ne de banka teminatları var.
KOSGEB küçük işletme ve girişimcilere bilgi, eğitim ve sınırlı finansal destek veriyorlar, ama yeterli değil. Ticarette bir “altın kural” vardır: “Satış yapmadığın sürece güzel hiçbir şey olmaz”. İşte bu sorunu aşmak adına Devlet Kurumları ve Belediyeler devreye girip şunları yapmalı:
- İhaleyle hizmet alırken şartnamede işin bir kısmının küçük işletmelere ayrılması zorunluluğunu getirmeli.
- Devletten iş almak isteyen büyük işletme sahibi, alacağı işin asgari %25’ini küçük işletmelere vermek zorunda olmalı. Küçük esnaf için ayrılacak pay komplike işlerde %25’de kalırken normal projelerde %100’e kadar çıkmalı.
- Her projenin sonunda hesap denetimi yapmalı ve küçük işletmelere hakettikleri payı vermeyen işletmelere para cezası vermeli.
- Teklifler değerlendirilirken küçük esnafa daha çok pay ayıran şirketlere pozitif ayrımcılık uygulanmalı.
- Devlet ve Belediyeler her hakediş faturasını ödemeden önce bir önceki ödediği faturadan küçük işletmelerin de hakettikleri ödemeleri aldığını teyit etmeli.
Bu ihale sistemi değişikliklerinin küçük esnafı yeniden ayağa kaldıracağından, istihdamı arttırıp büyümesini sağlayacağından şüphem yok. Ülke olarak büyüyeceksek hep beraber büyüyeceğiz.
