Çelik-İş Sendikası Emeğin En Yüce Değer olduğu inancı, ilkesi ve sorumluluğu içinde hizmet ederek büyümeye devam etmektedir. Genel başkanımız Cengiz Gül’ün göreve geldiği günden bugüne Türkiye genelinde onlarca işyerinde yaklaşık 15.000 yeni üyesi ile bu örgütlenme çalışmaları devam etmektedir. Bölgemizde Tosçelik, Yavuzerler, Rozak ve Platinum işyerlerinde yetkiyi Çalışma Bakanlığı Çelik-İş Sendikası’na vermiş olup, süreç devam etmektedir. 17.09.2013 tarihi itibariyle Türk Hava Yollarında HABOM ve MNG şirketlerinin birleşerek meydana getirdikleri 5.000 kişilik oluşacak “Türk Hava Yolları Havacılık Bakım Onarım Merkezi A.Ş.” işyeri için yetkiyi Çalışma Bakanlığı Çelik-İş Sendikasına vermiştir. Ayrıca Sivas Demir-Çelik çalışanları, kendi haklarını savunamayan, kendilerini yüzüstü bırakarak ihanet eden ve her fırsatta işçilerin birliğini ve huzurunu bozan üyesi oldukları malum sarı sendikadan topluca istifa ederek tamamı 10-11.09.2013 tarihinde Hak-İş Konfederasyonu çatısı altında faaliyet gösteren Çelik-İş Sendikası’na katılmışlardır. 16.09.2013 tarihinde saat 17.00’de Çelik-İş Sendikası genel başkanı, genel merkez yöneticileri ile beraber Sivas’ta yeni hizmet binamızın açılışını yaparak, Sivas Demir-Çelik çalışanları ile coşkulu bir buluşma gerçekleştirmiştir. Bu kararların çalışanlarımıza, fabrikalarımıza ve Ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz. Çelik İşçisi ise Ergenekon İddianamesinde adı geçenlerin ve bu suçtan yerel mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet ceza alanların temsil ettikleri malum sarı sendikaya 1989 ve 2006 yılında gereken cevabı nasıl vermişlerse bugünde gereken cevabı vereceklerinden asla şüphemiz yoktur. Her zaman olduğu gibi arkalarına bakmadan gideceklerdir. Ne tesadüfidir ki şube başkanı Metin Önde aynı saatte istifasını açıklamıştır. Basına yansıyan istifa için gösterilen gerekçeler ve iddialar tamamen gerçek dışı olup, kasıtlı ve hayal ürünüdür. Metin Önde’nin aylardır bu süreci malum sarı sendika ile organize ederek yürüttüğü iddialarına önce inanmadığımızı ancak kendisine çok yakın arkadaşlarının istifalarını ve bugün geldiğimiz durumu değerlendirdiğimizde ise bunun doğruluğunun ortaya çıktığı bir gerçektir. Bu istifanın Toplu İş Sözleşmesi ve işçi hakları ile hiçbir ilgisi söz konusu bile değildir. Bu istifanın arkasında ne gibi, vaatlerin ve beklentilerin olduğu iddiasının gerçek dışı olup olmadığını ise kamuoyu önümüzdeki günlerde görecek ve duyacaktır. Metin Önde ve bir gurup arkadaşının istifası tabanda yankı bulmamıştır, çünkü iddialarının boşa çıktığını artık bütün isdemir çalışanları biliyor. Bunlardan birincisi; İşverenin kendisine farklı bir teklifin verildiği iddiasıdır. Toplu İş Sözleşme süreci İskenderun Şube ve Genel Merkez Yönetimi ile tam bir uyum ve mutabakat içinde asla ihtilafa neden olmayacak bir hassasiyet içinde yürütülmüştür. Toplu İş Sözleşme sürecinde İşveren önce %0, sonra birinci yıl %3, ikinci yıl %2 olmak üzere iki yıllık toplam %5, en son 1.altı ay 40 krş. 2.altı ay 40 krş. olmak üzere yıllık toplam %6,30 oranında bir ücret zammı teklifinde bulunmuştur. Bu ücret teklifinin üzerinde başka bir teklif asla söz konusu olmadığı için Greve gidilmiştir. Başka bir teklif verildiğini söyleyenler yalan söylüyorlar ve bu söylemlerle at çamuru tutmazsa izi kalır hesabıyla rant elde etmeye çalışıyorlar. Teklifin muhatabı Erdemir ve İsdemir yönetimleridir, İşveren ise bu teklifin dışında başka bir teklif vermediğini yaptığı basın açıklamasında ve yayınladığı duyuruda açıkça ifade etmiştir. İkincisi; bu Toplu İş Sözleşmesini imzalamayacağı iddiasıdır. 05.08.2013 tarihinde İsdemir Genel Müdürlüğü toplantı salonunda saat:11.00’de yapılan Toplu İş Sözleşmesi imza töreninde hiç kimsenin telkini dahi olmadan gayet memnun bir şekilde bütün Genel Merkez ve Şube Yöneticileri ile beraber imzalanmıştır. Sürekli imzalamayacağını iddia edip imzalayınca bu defa şerh koyduğunu iddia etmiştir, ancak böyle bir şerh konulmamıştır. Üçüncüsü; Grevin bitirilmesi ve Toplu İş Sözleşmenin imzalanması için İşverenin talebi üzerine Sayın Başbakanın bu konuda Çalışma Bakanımızı ve içimizden biri olan, bu bölgenin Milletvekili olan Adalet Bakanımızı görevlendirmesi sonucu bizi Hükümete pazarladılar iddiasıdır. Sayın Başbakanımızın ve Bakanlarımızın tek amacı İsdemir çalışanları daha fazla mağdur olmasın, İsdemir daha fazla zarar etmesin, bacaları tütmeye devam etsin ve Ramazan Bayramı öncesi sonuçlandırılmak suretiyle çifte bayram yaşansın çabalarıdır.
Grevin bitirilmesi ve Toplu İş Sözleşmesinin imzalanmasında İsdemir çalışanlarına büyük destek ve katkı sağlayan başta Başbakanımıza, Bakanlarımıza, Siyasi Partilerimizin Genel Başkanlarına,Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanımıza, Hatay ve Osmaniye olmak üzere bölge Milletvekillerimize, Valilerimize, Siyasi Partilerimizin İl, İlçe ve Belde Teşkilatlarına, İl, İlçe ve Belde Belediye Başkanlarımıza, Hak-İş’e Bağlı ve diğer bütün Sendikalarımıza, bütün Demokratik Sivil Toplum Kuruluşlarına ve Basın Kuruluşlarına teşekür ediyoruz ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bizler Şube Yönetimi ve Genel Merkez Yönetimi olarak açık yüreklilikle hep şunu ifade ettik, eğer bu yalan ve iftirada bulunanlar iddialarını ispat ederlerse bulunduğumuz görevlerden istifa edeceğimizi, ispat edemedikleri takdirde ise kendilerinin istifa etmeleri gerektiğini söyledik. Bugün kimlerin istifa ettiği ise ortadadır. Çelik-İş Sendikasının büyümesi ve yükselişi karşısında kendi tabanına güvenmediği için hep kaygı ve korku içinde olanlar, Erdemir’de kapalı kapılar arkasında %8 ücret zammına evet deyip, İsdemir çalışanlarının Grevde yürüttükleri mücadele sayesinde %11 ücret zammı alan malum sarı sendika her zaman Çelik-İş Sendikasının imzaladığı sözleşmelerin altında ezilmeye mahkumdur.
İsdemir’in 2002 devir tarihinde itibaren imzaladığı Toplu İş Sözleşmesi ile alınan ücret zamları;
20.Dönem TİS-2003/2004 %47,35
21.Dönem TİS-2005/2006 %33,32
22.Dönem TİS-2007/2008 %35,47
23.Dönem TİS-2009/2010 %9 Dünya Ekonomik Kriz nedeniyle Erdemir ve İsdemir’de 16 ay boyunca çalışanların ücretlerinden %35 indirime gidildiği dönemdir.
24.Dönem TİS-2011/2012 %40
25.Dönem TİS-2013 %14,31 (Bir Yıllık)
Çelik-İş Sendikasının aldığı ücret zamlarının yanında, malum sarı sendikanın utanması gerekir. Ancak sözleşme ve işçi hakları dışında yaptıkları başarılı işlerinde olduğunu unutmamak gerekir. Bunların başında ise, emekleri sömürülen ve hakları gasp edilen sendikasız işyerlerinde örgütlenme yerine daima sendikalı işyerlerinde çalışanların birlik ve beraberliğini bozacak, badireye sürükleyecek, karşılıklı kin ve nefreti körükleyecek adımların, söylemlerin ve hareketlerin içinde olmakdır.
Çelik-İş Sendikası İsdemir’de ayrışmaya 1989 Grevi ile son vererek, her siyasi düşünceden, her ırktan, her mezhepten ve her bölgeden çalışanların temsil edildiği sarsılmaz bir örnek yapıyı oluşturmuştur. Bu yapıyı bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Hiç kimsenin bu yapıdan nemalanmasına asla izin vermeyeceğiz.