Uzun bir tatil sonrası çocuklar okula adapte olmakta zorluk çekerler. Bu zorlanmalarının başlıca sebepleri arasında ebeveynlerinin sergilemiş oldukları tutum ve davranışlar yer almaktadır. Ebeveynlerin yapmış olduğu en büyük yanlışlardan biri bu geçiş sürecinde çocukların üzerinde kurmuş oldukları psikolojik baskıdır. “Tatil bitti, oyun bitti, çok zor bir dönem seni bekliyor, artık ders çalışma vakti!” gibi sözlerle ebeveynler çocuklarını daha çok okula hazırladıklarını düşünürler fakat bu tutum çocukların psikolojisi üzerinde tam tersi bir etki oluşturarak kaygı, tedirginlik, korku ve isteksizlik duyguları yaratmaktadır. Çünkü çocuğun elinden alınan her şey çocuk için daha çekici hale gelmektedir. Hâlbuki çocuklarımıza okulun normal hayatının bir parçası olduğunu, düzenli ve planlı bir yaşam tarzı ile hem oyuna hem de ders çalışmaya vakti olabileceğini daha motive edici bir yaklaşımla dile getirmenin çocukların okula bakış açısını daha olumlu yönde değiştirecektir. Çocuğunuza ders ile ilgili baskı kurmak yerine onlardan isteyeceğiniz tek şey günlük program olmalıdır. Günlük program da hangi saatlerde ders çalışmak istediğini, hangi saatlerde oyun oynamak istediğine kendi karar vermelidir. Bu yaklaşım ile çocuk hem ders çalışmayı hem de oyun oynamayı bir arada yürütebileceğinin farkına varır. Baskı altında olmadan çocuğun kendi idaresi altında kazanılan her başarı çocuğun kendine güven duygusunu arttıracaktır. Unutmayalım ki; bu sadece okul motivasyonu ve okul başarısı için gerekli olan bir şey değil, çocuğun ileriki yaşantısında elde edeceği başarılar ve sağlıklı bir birey olması için de atılmış bir adımdır.