‘Kalp Sağlığı Haftası’ kapsamında açıklamada bulunan İskenderun Palmiye Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Bağbancı, sağlıklı ve uzun yaşam için, düzenli olarak kalp sağlığı kontrollerinin önemli olduğuna dikkat çekerek, sağlıklı ve uzun bir yaşamın sırrının; sağlıklı kalp ve damarlara sahip olmaktan geçtiğini belirtti.
Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıklarının birinci sırada yer aldığını ifade eden Uzm. Dr. Hüseyin Bağbancı, “Bir hastalığımız olduğunda erken tanı ve tedavi ne kadar önemliyse, hastalığa yakalanmamak için çaba sarf etmek de, en az o kadar önemlidir. Bunun da yolu sağlıklı beslenmek, düzenli fiziksel egzersiz yapmak, alkol tüketimini kısıtlamak ve sigaradan tamamen uzak durmaktan geçer. Sağlıklı beslenmeyen, aşırı alkol tüketen, hareketsiz ve stresli bir yaşama sahip, obez olan ve sigara içen her birey, bilinen bir kalp hastalığı olmasa da, potansiyel olarak kalp hastası adayıdır” açıklamasında bulundu.
“Risk faktörlerini ortadan kaldırın”
Kardiyovasküler hastalıklara sebep olan risk faktörleri engellendiğinde, kalp hastalıklarının da büyük ölçüde önlenebileceğini açıklayan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hüseyin Bağbancı, “Obezitenin ve sigara bağımlılığının, tüm dünyada en önemli kardiyovasküler risk faktörleri olduğu söylenebilir. Son zamanlarda aşırı yemek, tatlı ve karbonhidrat bağımlılığı ile sigara bağımlılığının tedavisinde biofeedback denilen bir yöntem ön plana çıkmaktadır. Bu yöntem, maddenin çevresinde oluşan elektromanyetik alandaki frekansların tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Bağımlılık yapıcı maddelerin elektromanyetik frekans bilgileri cihaza tanıtılmakta, cihaz tarafından ters çevrilerek, hastaya bağlanan elektrotlar yardımıyla tekrar hastaya aktarılmaktadır. Bir saate yakın, bir ya da birkaç seans şeklinde biofeedback cihazıyla uygulanmaktadır. Klasik tıbbın tersine, burada tedavi ilaç gibi materyal maddeler yerine ‘Elektromanyetik Frekans Bilgileri’ ile olmaktadır. Bu şekilde bağımlı olunan maddelerin frekans bilgileri hastadan silinmekte ve hasta bağımlılık duyduğu sigara, alkol, tatlı ve karbonhidrat gibi maddelere duyarsız hale getirilmektedir. Yapılan klinik araştırmalarda ilaç tedavisiyle 3. ayın sonunda sigarayı bırakanların oranı yüzde 44 iken, bu oran biofeedback yönteminde yüzde 70’e ulaşmakta, ancak ilaç tedavisinin aksine bu yöntemde hiçbir yan etki bulunmamakta; tam tersine hastalar bu tedavi sonrasında daha rahat hissettiklerini ifade etmektedir. Unutmayalım; bir hastalığın ortaya çıkmasını engellemek, o hastalığı ortaya çıktıktan sonra tedaviye çalışmaktan çok daha etkin ve gereklidir” dedi.