Özel İskenderun Palmiye Hastanesi Üroloji Uzmanı Op.Dr.Yusuf Diker, erkeklerin yaşam kalitesini en fazla etkileyen sağlık sorunlarının başında prostat hastalıklarının geldiğini ifade etti. Prostat hastalıklarının teşhis ve tedavi yöntemlerine ışık tutan Op.Dr.Yusuf Diker, “Prostat mesanenin hemen altında yer alan, içinden idrar yollarının bir kısmının geçtiği ve sadece erkeklerde bulunan bir organdır. Doğumda bir bezelye kadar iken özellikle 40 yaşından sonra büyür. Normal ağırlığı yaklaşık 20-25 gr’dır. Boşalma (orgazm) anından spermlerin görevlerinin yapmasını sağlayan bir sıvı salgılar. Transrektal ultrason eşliğinde prostat biyopsisi, ultrason eşliğinde makattan girilerek prostattan parça alınmasıdır. Bu yöntem PSA yüksekliği olan ve/veya parmakla prostat muayenesinde prostatında nodül veya sertlik saptanan hastalara uygulanır. Prostat büyümesi genellikle iyi huylu bir büyüme şeklindedir. Prostat büyümesine bağlı belirtilerin meydana gelmesi sosyal yaşamı etkileme dışında önemli bir sağlık sorununa yol açmayabilir. Çok sayıda kanser türlerinde olduğu gibi, prostat kanserinin de tipik erken belirtileri yoktur. Prostat kanserinin başlangıç aşamasında hasta ilk önce herhangi bir şey fark etmez. Prostat kanseri ancak hastalık iyice ilerleyip idrar yolunu sıkıştırmaya başladığındaki; bu da en geç evrede izlenir, rahatsızlıklara yol açar. PSA yüksekliğinin sebebi tam olarak anlaşılamaz. Parmakla yapılan muayene sonrasında tespit edilen sertlik ve nodüllerin iyi huylu veya kötü huylu olduğu anlaşılamaz. Hastalığın erken teşhis şansı kaçırılmış olur. İlk biyopsi uygun şeklide yapılırsa en az 1 yıl içinde tekrar yapılmasına gerek yoktur. Hasta PSA yüksekliği devam ediyorsa, 1 yıl sonra tekrar biyopsi yapılabilir. Prostat biyopsisi yaklaşık 10 dakika sürer. İşlem sonunda hastanın yatması gerekmez. Sosyal hayatına devam eder. Prostattan parça alınımı sırasında lokal uyuşturma yapıldığı için ağrı olmaz. Ultrason aletinin makata verdiği gerginlik hissi hastalarda ağrıdan ziyade rahatsızlık yapmaktadır. Hastalara yaptığımız ağrı değerlendirme çalışmasında duydukları ağrıyı 10 üzerinden ortalama 2 şeklinde beyan etmişlerdir” şeklinde görüş ortaya koydu.