Kısa adı BASK olan Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikası Onursal Başkanı Metin YILMAZ; “MKÜ (Mustafa Kemal Üniversitesi) Araştırma Hastanesinde geçtiğimiz günlerde 20 günlük bebeğin dövülmesi olayıyla başlayan skandallar zinciri en son olarak görev ve yetkileri olmadığı halde insanlarımıza anestezi uygulayan hemşirelerle devam etmişti” dedi. YILMAZ Konuşmasında; “MKÜ (Mustafa Kemal Üniversitesi) Araştırma Hastanesinde geçtiğimiz günlerde 20 günlük bebeğin dövülmesi olayıyla başlayan skandallar zinciri en son olarak görev ve yetkileri olmadığı halde insanlarımıza anestezi uygulayan hemşirelerle devam etmişti. Konuyu gerek kurumla yapılan resmi yazışmalar gerekse de ikili görüşmeler ile Rektör Güder’ e bu olayları ilettik. Aradan 2 ay geçmesine rağmen halen aynı yanlış uygulamaların devam ettiğini ve dilekçemize cevap verilmediğini görüyoruz. Daha vahim olan ise nöbet listeleri onaylayan kişinin Anestezi ve Reanimasyon birim sorumlusu Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim TURHANOĞLU’ nun olmasıdır. Eğitim kurumlarının en üst seviyesi olan üniversitede bu tür olayların cereyan etmesi bizleri dehşete düşürmektedir. Ayrıca son 3 aylık hastalarımıza ait verilerin silinmesinden kaynaklı hastaların teşhis ve tedavisinde oluşacak aksamaların ve bu hastaların tekrar radyasyona maruz kalmalarının sonuçlarının hesabını kim verecek merak ediyoruz. Bu akıl alamaz aksaklık hastalarımızın tedavisinde telafisi olamayacak sonuçlara yol açabilir olması bizleri dehşete düşürmektedir.Bütün bu aksaklıkları görüşmek üzere Rektör GÜDER ile yaptığımız görüşmede Rektör Güder’in takındığı tavır çözüm odaklı olmasından ziyade üstünü kapatmaya yönelik olması “ Gerçeklerle yüzleşmekten korkuyor mu ?” sorusunu akıllara getiriyor.Tüm ikazlara rağmen hala aynı uygulamalara devam edilmesi ise üniversitemizin bir bilim yuvası olmaktan ziyade bazı kişilerin çiftliği konumuna geldiğini gözler önüne sermekte. Biz her daim kurumları yıpratmamak amacıyla ikili görüşmelerle çözüme ulaştırma ilkemizden ödün vermeden, kurum içinde tüm girişimlerde bulunduk. Ama halkımızın sağlını direk olarak etkilemeye devam etmesi ve yaşanacak vahim olaylara engel olmak amacıyla; ülkemizin bir hukuk devleti olduğunu ve hukukun üstünlüğüne inanarak bu olaylara neden olan kişiler hakkında gerekli yasal sürecibaşlatacağız.”diyerek açıklamasına devam etti. Başkan Yılmaz “Mustafa Kemal Üniversitesinde Rektör Güder’in sistematik olarak bir çok öğretim üyesi ve çalışana psikolojik taciz, korkutma ve sindirme metodlarını uygulayarak bir korku imparatorluğu oluşturmak istediğini gözlemliyoruz.Buradan Rektör Güder’e aklını başına almasını, üniversitelerin özgür düşüncenin yaşam bulduğu evrensel eğitim kurumları olduğunu, bulunduğu Rektörlük Makamını; Krallık Tahtı gibi görmemesi gerektiği uyarısını son bir defa daha yapıyor,altından kalkamayacağı geri dönüşü olmayan bir pozisyona düşmemesi için kanunlar çerçevesinde yetkisini kullanmaya kendisini davet ettiklerini.”söyledi. YILMAZ konuşmasının sonunda ; “İyi bir yönetici kurumunda yaşanan tüm olaylardan haberdar olan ve çıkan aksaklıklara anında müdahale edendir. Biz yaşanan olayları göz önüne getirdiğimizde Rektör GÜDER’ in “Gerçeklerle yüzleşmekten korkuyor mu ?” sorusu aklımıza gelmekte. Ama her nekadar olayların üstünü kapatmaya çalışsalar da bizler halkımızın sağlığı için bu olaylar son bulana kadar üstüne gideceğiz. Ve bu kurumun bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parçası olduğunu ve Sayın Cumhur Başkanımız Abdullah GÜL,Rektör GÜDER’ i halkımıza hizmet etmesi için atamıştır. Mustafa Kemal Üniversitesi Türk halkının hizmetindedir. Ne Rektör Güder’ in krallığı ne de Prof. Dr. Selim TURHANOĞLU’ nunbabasının hastanesi değildir. Kanunlar karşısında herkes eşittir. Unutmayın ki biz kanunların herkes karşısında eşit olduğunu bir valinin yaptırdığı gece konduları kendi emri ile tekrar yıktırarak ispatlamıştık. Keyfi olan her söylem ve davranışın karşısında tüm gücümüzle sonuna kadar duracağımızısiz Yerel Basınımız aracılığıile başta halkımıza ve Rektör Güder ile avanelerine üstüne basa basa ilan ediyoruz.” dedi.