‘’ Gezilmedik İş Yeri , Sorununu Dinlemediğimiz İşçi kalmayacak ‘’ Sloganıyla yola çıkan ve ülke genelindeki büyük Sanayi kuruluşlarını gezen Hak-İş konfederasyonu Genel Başkanı A. Cengiz Gül , geldiği İskenderun da Basın mensuplarına açıklamada bulunarak KARDEMİR İşçilerini de müjde verdi. Gül, ‘’ KARDEMİR ‘de seçimler şeffaf olacaktır. İsdemir İşçileri fedakarlığı karşılığını aldıysa Kardemir işçileri de alın terinin karşılığını alacaktır. Hiçbir zaman sadaka sendikacısı olmadık , olamayacağız’’ ded. Genel Başkan Gül, birkaç ana madde üzerinde müjde vermeye geldiğini belirterek sözlerine başladı. Gül, bunlardan birisinin Yargı’dan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının da yetkiyi Çelik-İş Sendikası lehine verdiğini, bir diğerinin ise Çelik-İş Sendikası tarihinde bir ilk olarak belirttiği iş yeri temsilcilerinin Genel Merkez’den atama usulüyle değil, şeffaf ve demokratik bir şekilde çelik işçisinin seçeceğini iletti.Aday olmak için hiç bir şart aranmadığını sadece işçi olmanın yeterliği olduğunu vurguladı.Biz hiçbir şekilde bu seçimlere müdahil olmayacağız, hiçbirimizin bir adayı yok bütün adaylar bizim. Seçimin olduğu gün hiçbir sendikacı fabrikaya gelmeyecek. Ancak sizden de tek isteğim, seçimlerinizde bölgecilik, particilik yapmamanız ve sizi en iyi şekilde temsil edecek arkadaşlarınızı seçmeniz olacak. Diğer sendikaların yaptığı gibi “açık oy, gizli sayım” şeklinde değil “gizli oy, açık sayım” şeklinde tamamıyla hür ve kendi iradeleriyle demokratik bir seçim yapılacağını söyledi.
‘’KARDEMİR İŞÇİSİ ALIN TERİNİN KARLIŞIĞINI ALACAKTIR’’.
KARDEMİR işçisi ile ilgili açıklama yapan Genel Başkan A. Cengiz Gül, KARDEMİR’de 2 yıldır süren yetkisizliğin sıkıntılarından bahsederek; “Ben hayatım boyunca hep inandığım şeyleri konuştum. Allah’a çok şükür ki inandığım şeyleri konuşmakta her zaman beni haklı çıkardı. Biz hep yüreğimizden geldiği gibi konuştuk. Ama bunlar hep farklı algılandı. Benim yüreğimden geçenleri söylemem beni hep haklı çıkardı. Sendikalara, Sivil Toplum Kuruluşlarına ve sivil anlayışa düşen temsil ettiği kesimle böyle yüz yüze gelebilmek ve onlara anlatabilmek cesaretinde olmaktır. Burada KARDEMİR işçisinin karşısına çıkıp söyleyecekleri bir şeyler olması lazım. Türkiye’de sivil toplum örgütleri site ve internet örgütleri olursa sadece o internet sitelerinden mesaj yollayabilirler. Eğer yürekleri varsa, doğruysalar ve haklılarsa KARDEMİR işçisinin karşına benim gibi huzura çıkacaklar. Bugün eğer KARDEMİR ayaktaysa Çelik-İş Sendikasının yaptığı fedakarlıkla ayaktadır. KARDEMİR işçisi büyük fedakarlıklarla geldi. Bu işçi KARDEMİR’i yaptığı bu fedakarlıklarla bir yerlere kadar taşıdı. Nasıl ki, İSDEMİR’de fedakarlıkların karşılığı alındıysa, KARDEMİR’de de gelinen noktada, KARDEMİR işçisine gösterdiği fedakarlığı KARDEMİR vermek zorundadır. Bunu çok net söylüyorum. Artık KARDEMİR çalışanı yaptığı fedakarlığın karşılığını almak istiyor. KARDEMİR çalışanı Karabük’ün kaderini değiştirmek istiyor. Eğer KARDEMİR’de çalışan işçi ücretleri bu seviyede kalırsa, KARDEMİR Karabük’e artı değer üretemez. Asgari ücretle çalışılan bir işyerinde o insan ekmeğini, peynirini, zeytinini, ev kirasını, elektrik ve su parasını ödeyebilir. Onun için, Karabük’ün artı bir değer alabilmesi için çalışanların KARDEMİR’de iyi ücret almasına bağlıdır. Bu sadece KARDEMİR işçisinin sorunu değil, bu aynı zamanda Karabük’ün sorunudur.”
“SADAKA SENDİKACISI OLMAM”
KARDEMİR’de toplu sözleşme süreci yaşayacaklarını da anlatan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreçte özellikle şuna dikkat etmek istiyoruz, endüstriyel ilişkilerde birinci amacımız çalıştığımız tesisleri karlı hale getirebilmek. KARDEMİR işçisi bunu başarmış. KARDEMİR karlı bir hale gelebilmiş, Karabük kamuoyunda Kardemir kar payı verecek söylentileri dolaşıyormuş. Ben toplu sözleşme maddesinde olmayan hiçbir şeyi istemem. Ben bugüne kadar asla sadaka sendikacısı olmadım, olmam da. Hak ettiğimiz toplu sözleşme maddesine ne koyarsak onu isterim. Asla küçük şeylerle kendinizi teselli etmeyin. Biz her zaman doğruyu söyleyip size asla yalan konuşmayacağız. Benim yüreğim, bilgim cesaretim, hak ettiğimiz ücreti o toplu sözleşme kitapçığına yazar, ananızın ak sütü gibi nasıl yetki dedim, onu alırım açık söylüyorum. Ben ilkeli sendikacıyım, doğruları söyleyeceğimizi her defasında söyledim. Toplu sözleşme görüşmelerimiz ananızın ak sütü gibi helal olsun. Yargıtay’dan yetki kararı onaylandıktan sonra bugün Çalışma Bakanlığı da bunu onayladı, yetki gelmiştir. KARDEMİR yönetimi ile toplu sözleşme görüşmelerine zaman kaybetmeden başlayacağız.” dedi. Gül ayrıca, Kardemir’den iş akitleri fesih edilen işçilerle ilgili de, Kardemir’de insanlar atıldı. Onlara da canım yanıyor. O sendika bu sendika ayrımı yapmadan canım yanıyor. Çünkü çocuklara babasının işten atıldığını izah edemezsiniz. Ama öyle bir süreç yaşanmış ki geri gidemiyorsunuz. Bunun hesabını birileri vermeli. İş akit fesihleri kabul edemiyorum” dedi.