ibrahimm-gulMHP İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Gül, geçtiğimiz yıl şehit düşen köy korucusu Ömer Salık’ın isminin İskenderun’da bir cadde veya parka verilmesi gerektiğini kaydetti. Konunun ilk olarak İskenderun Belediye meclisinde MHP Grup Başkanvekili Garip Şandır tarafından dile getirildiğine değinen Gül, “İskenderun Belediyesi meclis toplantısında Gezi Parkı olaylarında yaşamlarını kaybedenlere cadde ve sokak isimlerinin verilmesi ile ilgili gündem maddesinde, MHP Grup Başkanvekili Garip Şandır, İskenderun’da yaşamış ve şehit olmuş kişilere böyle bir uygulama yapılması gerektiğini savunmuştur. Konuşmasında şehit Köy Korucusu Ömer Salık’ın adının bir cadde, sokak veya parka verilmesini teklif etmiştir. İskenderun Belediyesi meclis kayıt ve tutanaklarında yer alan bu konuşmadan sonra İskenderun kamuoyunda böyle bir beklenti doğmuştur. İskenderun halkı İskenderun’da bir cadde, sokak veya parka gönüllü köy koruculuğu sırasında şehit olan Ömer Salık ismin verilmesini istemektedir. Şehit köy korucusu Ömer Salık isminin bir cadde ve sokakta yer alması teklifinin İskenderun’da yankı bulması üzerine AKP İskenderun İlçe Başkanı yerel bir gazeteye teklifi kendileri yapıyormuş gibi demeç vermiştir. Sayın ilçe başkanının MHP’li belediye meclis üyelerinin teklifine sıcak bakması, beğenmesi aslında MHP’nin fikir ve proje bazında haklılığını göstermektedir. Ancak ana fikrin MHP’ye ait olduğunu belirterek, kendilerinin de desteklediklerini ve ilave etmek istediklerini söylemesi siyasi nezaket olarak daha şık olurdu” dedi.

MAHKEME KARARLARI TOPLUM VİCDANINI YARALADI
Açıklamalarının devamında Ergenekon kararlarını da değinen MHP İlçe Başkanı İbrahim Gül, “Siyasi otoriteye bağımlı, özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlar meşru değildir. Hukukun üstünlüğüne inancından şüphe edilen, bağımsız olmayan bu mahkeme kararları toplum vicdanını yaralamıştır. Nitekim adalet bugün bir kez daha hançerlenmiş, taraflı, önyargılı bakış bir kez daha kazanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri açıklanan mahkeme kararlarıyla çok tehlikeli şekilde hırpalanmış, suçlanmış, aşağılanmış ve daha da kötüsü saygınlığıyla oynanmıştır. Her şey bir yana, PKK’lı elebaşların tanık olarak dinlendiği, karartılmış delilerin kullanıldığı, gizli tanıkların belirleyici olduğu, belge ve bilgilerin tahrif edildiği bir dava sürecinin milli vicdanlarda karşılık bulması ve onay görmesi mümkün olacaktır. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nce takdir ve tespit edilen anormal cezaların mutlaka tamiri şarttır. Adaletin bir nebze de olsa bu şekilde tesis edileceğine inanıyorum” ifadesinde bulundu.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.