MHP İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Gül, son aylarda dünya gündemini meşgul eden ve bölgemizi yakından ilgilendiren bir gelişme olan Suriye olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Suriye olaylarını endişeyle takip ettiklerini belirten MHP İlçe Başkanı Gül, “Küresel güçlerin sahneye koyduğu oyun tüm hızıyla devam etmektedir. Haklının ve galibin değişmediği, mağlubun ve ezilenin her zaman aynı olduğu bu adaletsiz, ahlaksız kurgunun insanların canı ve kanı pahasına kendisini yeniden üretmesi ve yenilemesi bir yönüyle bugünkü yaşananların da özeti niteliğindedir. 15 Mart 2011 tarihinde Deraa kentinde Esad yönetimini protesto etmek amacıyla toplanan küçük bir kalabalık bugün yerini tam anlamıyla iç savaşa bırakmıştır. Bu ülkede akıl ve sağduyu tamamen kaybolmuştur. Barış Ortadoğu’nun kör kuyularında can çekişmeye terk edilmiştir. Özgür Suriye Ordusu ile Şam yönetimi düşman kamplara bölünmüş halde birbirine ölüm kusmaktadır. Her gün ortaya çıkan kıyımlar, saldırılar ve cinayetler Suriye’yi kördüğüm haline sokmuştur. Bu açıdan Şam’ın istikrarı ve emniyeti en başta başkent Ankara’yı temelden ilgilendirmekte ve yönünü çizmektedir. Suriye’den atılan taşın genişleyen dairesel döngüsü eninde sonunda ülkemizin sınırlarına intikal edecektir. Suriye’deki bu gelişmeler karşısında çatışmalar bilhassa Şam ve Halep’te devam ederken Suriye’nin kuzeyinde peşmerge, PKK ve Suriye’deki uzantısı PYD inisiyatif alarak bazı şehirleri ve yerleşim birimlerini kontrol altına almıştır. Barzani ve PYD güdüm ve idaresinde “sivil savunma güçleri” adıyla örgütlenen teröristler, Afrin’den doğuda yer alan Derik’e kadar uzanan sınır hattında oluşan boşluktan faydalanarak yönetimi fiilen ele geçirmiştir. Sınır kapıları da gerek El Kaide gerekse de PKK’lılar tarafından denetim altına alınmıştır. Bu gelişmeler Türkiye için en üst seviyede ve sırada değerlendirilmesi gereken bir tehdit algılamasıdır. MHP bu gelişmelerin yaşanacağını TBMM de defalarca dile getirmiştir. Fakat MHP genel başkanının sözlerine aldırmayan AKP hükümeti peşmergeyle ve bölücü çevrelerle sarmaş dolaş olmaya devam ettirmiştir. Suriye’yi bölmeye yönelik gelişmeler yalnızca bu ülkenin kaderi değildir. Öncelikle Kürt, Sünni ve Nusayri devletlerine taksim edilmesi için yoğun mesai harcanan Suriye’nin kaderi, aynı zamanda bizim de kaderimizdir. AKP hükümeti tarihten ders çıkarmalı, peşine düştüğü sömürgeci heveslerin gün gelip yakasına yapışacağını anlamalıdır” şeklinde görüş ortaya koydu.